Yarışma Başvurusu "Kamusa Yolculuk"





ÖZEL ÜSKÜDAR SINAV ANADOLU LİSESİ

 “KAMUSA YOLCULUK YARIŞMASI”

ŞARTNAMESİ

 

BİRİNCİ BÖLÜM

(Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar)

 

Yarışmanın Amacı

Madde-1 Öğrencilerimizin Osmanlı Türkçesini öğrenmelerini, anlamalarını ve dil
bilincine ulaşmalarını sağlamaktır.

 

Yarışmanın Konusu

Madde-2 Öğrencilerin kelime, kavram bilgilerini geliştirmek, dil öğrenme becerilerine
ve kitap okuma alışkanlığının oluşmasına katkıda bulunmaktır. Bu projeyle öğrencilerimiz,
Şeyh Galip'in, Fuzuli'nin, Yunus Emre'nin, Yakup Kadri’nin, Mehmet Akif'in, Yahya
Kemal'in, Sezai Karakoç'un, Cemil Meriç'in ve daha birçok mütefekkirimizin kelimelerini
anlayacak, onların fikir dünyalarının içine girebilecektir.

 

Yarışmanın Kapsamı

Madde-3 Bu şartname, yukarıda amacı ve konusu belirtilen yarışmaya katılacakları,
temalarda aranacak şartları, başvuru şeklini, yapılacak işlemler ve değerlendirmeyi,
ödüllendirme ve ödül töreni ile yarışma takvimine ilişkin esas ve usulleri kapsamaktadır.

 

Dayanak

Madde-4 Bu şartname; 08.06.2017 tarihli ve 30090 sayılı Resmî Gazete’de
yayınlanan “Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği” ile
21.01.2020 tarihli ve 83203306-10.04-E.1563891 sayılı Makam Onayı (Millî Eğitim
Bakanlığı Sosyal Etkinlik İzinleri Yönergesi)’ne dayanılarak hazırlanmıştır.

 

Yarışmaya Okullar ve Sınıflar

Madde-5 Yarışmaya Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî ve özel okulların Ortaokul
8. Sınıf ve Ortaöğretim lise 9. 10. ve 11. sınıf öğrencileri katılacaktır. Her okul sınıf farkı
olmaksızın kendi bünyesinde belirlediği üç (3) öğrencinin bilgilerini
www.uskudarsinavlisesi.com sitesindeki forma her öğrenci için ayrı ayrı girecektir.

 

İKİNCİ BÖLÜM

Genel Hükümler

 

Organizasyon Komitesi

Madde-6 Değerlendirme süreci Özel Üsküdar Sınav Anadolu Lisesi Organizasyon
Komitesi tarafından yapılacaktır.

1. Yarışmayla ilgi tüm çalışmalar bu komite tarafından yapılacaktır.

2. Organizasyon Komitesi, yarışmayla ilgili her konuda değişiklik yapma hakkını saklı
tutar.

3. Yarışmaya katılan adaylar, şartnamede yer alan koşulları kabul etmiş sayılırlar.

 

 



 

 

Yarışma İçeriğiyle İlgili Açıklamalar

Madde-7

1. Yarışma yapılacak öğrencilere 500 kelime verilecektir. Bu beş yüz kelimenin
içinden 100 tanesi yarışmada sorulacaktır.

2. Kelimeler okullara PDF olarak gönderilecektir ayrıca yarışmanın sayfasında da bu
beş yüz kelime ve manaları verilecektir.

3. Yarışma soruları çoktan seçmeli test biçiminde; ortaokul öğrencileri için dört,
ortaöğretim öğrencileri için beş şıklı olacaktır.

4. Yarışmada dört yanlış bir doğruyu götürecektir.

5. Yarışma sonucunda ilk üç derece sıralamasında eşit olması durumunda doğruların
sayısına bakılacaktır. Doğru cevapların da eşit olması durumunda ilk üç dereceye giren eşit
dereceler arasında 50 soruluk ek mini bir yarışma daha yapılacaktır. Burada da eşitlik
bozulmazsa birinci kura usulü ile belirlenecektir.

 

Başvurular

Madde-8

1. Başvurular okul tarafından 04 Mayıs 2023 Perşembe günü saat 17:30’a kadar
İnternet üzerinden, yarışmanın başvuru sayfası olan www.uskudarsinavlisesi.com
adresinden alınacaktır. Bunun dışındaki başvurular kabul edilmeyecektir.

2. Başvuru tarihinden sonra gelen talepler dikkate alınmayacaktır.

3. Yarışma 06 Mayıs 2023 Cumartesi saat 10.00’da ÜSKÜDAR SINAV ANADOLU
LİSESİNDE yapılacaktır.

4. Yarışmacılar, belirtilen tarih ve saatte Özel Üsküdar Sınav Anadolu Lisesinde hazır
bulunacaklardır.

5. Okulun iletişim bilgileri ve açık adresi:

0216 651 66 56
Altunizade Mh. Kısıklı Cd. No33/2 Üsküdar / İSTANBUL

 

Ödüllendirme ve Ödül Töreni

Madde-9

1. Değerlendirme sürecini Özel Üsküdar Sınav Anadolu Lisesi Yürütme Kurulu
yapılacaktır.

2. Öğrenciler 100 puan üzerinden değerlendirilecektir.

3. Derece alan grup öğrencilerinin her birine katılım belgesi verilecektir.

4. Birincilik, ikincilik, üçüncülük ödülü ve mansiyon alan yarışmacılara kurumumuz
konferans salonunda ödül töreni yapılacaktır.

5. Ödüller, ödül törenine bizzat gelen yarışmacıya teslim edilir. Ödül törenine
katılamayan yarışmacıların okula velisiyle başvurarak ödülü en geç on beş gün içinde
elden alma hakkı vardır. Ödüller adrese teslim edilemez. Bu durum dışında başka bir
kimse, yarışmacı adına ödül almayı Üsküdar Özel Sınav Anadolu Lisesinden talep edemez.

6. Ödül törenine tüm velilerimiz davetlidir.

7. İnceleme sonucu ortaokul veya ortaöğretim kurumlarında öğrenimine devam
etmediği tespit edilen öğrenciler değerlendirmeye alınmaz, ödül kazanmaları durumunda
ödülleri bir sonraki katılımcıya verilir.

8. Yarışma sonuçları 13 Mayıs 2023 Cumartesi günü ödül töreninde duyurulacaktır.

 

 



 

Takvim

Madde-10 Yarışmanın takvimi aşağıdaki şekilde planlanmıştır.

 

 

Duyuruların yapılması

 

Başvuru tarihinin başlaması

27 Şubat 2023

Başvuru tarihinin sonu

04 Mayıs 2023

Yarışmanın yapılacağı tarih

06 Mayıs 2023

Sonuçların açıklanması ve Ödül töreni

 13 Mayıs 2023



 

Diğer Ayrıntılar

Madde-11

1. Katılımcı okullar gerekli hazırlıkların yapılabilmesi için en az 30 dakika önceden
yarışma salonuna gelmek zorundadır.

2. Yarışma salonuna gelen yarışmacı okulların ilk olarak kayıt masasından öğrenci
belgesi ile isimlerini kontrol ettirmeleri gerekmektedir.

3. Yarışmaya zamanında gelmeyen okullar Organizasyon Komitesince yarışmadan
diskalifiye edilecektir.

4. Katılımcı okullar Organizasyon Komitesinin belirlediği sıraya göre yarışma alanına
yerleştirilecektir.

4. Yarışma soruları alanında uzman Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenleri tarafından
oluşturulacaktır.

5. Yarışmaya katılanlar, bu şartname hükümlerini ve düzenleme kurulunun
kararlarını kabul etmiş sayılırlar.

 

Madde-12

Bu şartnamede belirtilmeyen diğer konularda karar yetkisi Organizasyon Komitesi'ne
aittir.

 

 DERECELER

 ÖDÜLLER

 Birincilik Ödülü

 3000 TL + Plaket + Katılım Belgesi

 

 İkincilik Ödülü

 2000 TL + Plaket + Katılım Belgesi

 Üçüncülük Ödülü

1000 TL + Plaket + Katılım Belgesi

 4,5,6,7,8,9 ve 10.’luk Ödülü

100’er TL + Katılım Belgesi





EK:1

 

ÖZEL ÜSKÜDAR SINAV ANADOLU LİSESİ

LİSELİLERARASI “KAMUSA YOLCULUK YARIŞMASI”

 

VELİ MUVAFAKATNAMESİ ve TAAHHÜTNAME

 

 

İL :

 

İLÇE :

 

 

ÖĞRENCİNİN

 

 

ADI

 

SOYADI

 

OKULU

 

SINIFI

 

Öğrencinin Telefonu

 

Velinin Telefonu

 



 

Tarih:
Veli Adı Soyadı:

İmza



ÖRNEK SORULAR

 

 

1- “Bütün ağaç diplerini ve kuytuları gözleriyle uzaktan araştırdı. Köşkün içindekilerle bağdaki
iki kızdan başka ortalıkta kimse görünmüyordu.” Sabahattin Ali (Kuyucaklı Yusuf) Bu
cümlede geçen “kuytu” kelimesinin anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toprağın altı B)Kalabalık ortam C) Tenha yer D) Süprüntü alan E) Çiçek


 

2- “Hâlbuki bu münasebetsiz dedikodular mektebe de, maatteessüf, söz getirmeye başladı.” Reşat
Nuri Güntekin (Çalıkuşu) Bu cümlede geçen “maatteessüf” kelimesinin anlamı
aşağıdakilerden hangisidir?


 

A) Bununla beraber B) Çok sevinçli C) Her zaman D) Üzülerek söylüyorum ki E) Oldum olası


 

3- “Feveran” kelimesinin anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fakirlik B) Fırtına C) Coşma D) Sakinlik E) Üzülmek


 

4- “Safderun” kelimesinin anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Derinliklerde yüzen
B) Kimsesi olmayan, garip
C) Yerin en derin yerinde çalışan
D) Kalbi temiz olduğu için kolayca aldanabilen
E) Herkese karşı hoşgörülü olan


 

5-“Anlama bir şey katmayan, bir anlam bildirmeyen ancak kulağa hoş gelen” kelimesinin
Osmanlı Türkçesinde karşılığı nedir?

A) Taassup
B) Temayül
C) Terütaze
D) Tumturaklı
E) Temaşa


 6- “Karşılıklı” kelimesinin Osmanlı Türkçesinde karşılığı nedir?

A) Biteviye
B) Bilmukabele
C) Bilakis
D) Bilakaydü şart
E) Beyhude
 

 “KAMUSA YOLCULUK YARIŞMASI” KELİME HAZİNESİ

 

A

1- aceze : düşkünler, âcizler.
2- adabımuaşeret: uyulması gereken nezaket ve
görgü kuralları.
3- adâvet : düşmanlık.
4- âftâb :güneş
5- ağyar : yabancı
6- aheste: usul usul, sakin, yavaş.
7- âhû : ceylan, karaca
8- aksülamel: Tepki, reaksiyon.
9- alâmât : işaretler, alametler.
10- âmâde : hazır.
11- amil: etken, sebep
12- âmiyâne : bayağı, avamca
13- anâsır-ı erba’a :dört unsur ateş, hava, su,
toprak
14- âsâr : izler. 2.eserler.
15- asel : bal
16- asiyab :değirmen
17- âsmân :gök, gökyüzü
18- asude: sıkıntı ve üzüntülerden uzak.
19- âsüman : gökyüzü.
20- atalet : tembellik, uyuşukluk, üşengeçlik
21- âteşgûn : ateş rengi, kırmızı
22- âteşpâre :kıvılcım.
23- atik : eski
24- atiyye : hediye
25- avare: İşsiz , güçsüz.
26- âvâz : ses.
27- avdet :geri dönüş.
28- âvîze : asılı.
29- ayan: açık, âşikâr, gözle görülür
30- azade : hür, serbest
31- azl: görevden alma.


B

32- bâde :1.içki. 2.şarap.
33- bahâ : değer, kıymet
34- bahâdır : yiğit.
35- bahis : 1.konu. 2.tartışma.
36- bâhusus : hele hele, özellikle
37- bahş edilmek: 1.bağışlanmak. 2.verilmek
38- bahtiyar: mutlu, talihli.
39- bâliğ olmak: erişkin olmak
40- bânû :1. bayan. 2.büyük hanım
41- basiret: Bir şeyin gerçekliğini ve geleceğini
gönül gözüyle kavrama.
42- basübadelmevt: ölümden sonra dirilmek.
43- bârî :hiç olmazsa, en azından
44- bâriz : belirgin.
45- becâyiş : yer değişimi
46- bedbîn :kötümser, karamsar.
47- bedmâye :mayası bozuk
48- behemehâl : her halükârda, mutlaka, ne olursa
olsun
49- behişt : cennet.
50- belâgat : kusursuz söz söyleme
51- bende :1.kul. 2.köle.
52- berbâd :1 .mahvolmuş. 2.kötü, pis, berbat.
53- berceste: seçilmiş, güzel, yüksek anlam taşıyan (şiir,
söz)
54- berhudar: mutlu, nasipli.
55- beyhude : boşuna
56- bilakis: tam tersine, aksine.
57- bilhassa : özellikle
58- bilmukabele: karşılıklı.
59- bilumum ::tüm, bütün.
60- binaenaleyh: bundan dolayı, bunun üzerine
61- biryân: kebap.
62- biteviye: sürekli, durmadan
63- bühtân : iftira.
64- büşrâ : müjde.


C

65- canhıraş :yürek paralayan
66- cansiperane: canını feda edercesine, özveriyle.
67- çâryâr :dört halife, Ebubekir, Ömer, Osman ve
Ali.
68- cedîde :yeni.
69- cehren :açıktan
70- cenâb : hazre
71- cenâh:kanat
72- çengî (F.) 1.çeng çalan. 2.dansöz, çengi.
73- çerağan : aydınlatma
74- cereme: Kendi suçu olmadığı halde başkası
tarafından yapılan veya
75- kazâ ile meydana gelen bir zararı ödeme, sîneye
çekme
76- cereyân :1 .akış. 2.oluş. 3.akım.
77- cevâhir : 1.mücevherler. 2.mücevher
78- cevval: hareketleri keskin ve çabuk olan.
79- cevr :haksızlık, üzme, üzülme, zulüm
80- cumhûr :1.halk. 2.kalabalık
81- cûşân :1.coşan. 2.kaynayan
82- cülûsiyye : 1 .tahta çıkan hükümdarın dağıttığı
bahşiş. 2.tahta çıkan
83- cibilliyet : karakter, yaratılış.
84- cihannüma :dünya haritası
85- cihannüma: Her tarafı görünen çatı katı, teras.


D

86- dalalet: : doğru yoldan ayrılma, yoldan çıkma,
sapıtma, sapıklık
87- dânâ :bilgili, iyi bilen.
88- darbımesel :atasözü.
89- darende: sahip olan, malik, tutan
90- dârülmuallimât : kız öğretmen okulu
91- dârülmuallimîn: erkek öğretmen okulu
92- darü’s Selam : cennet.
93- dâye :dadı
94- def’a :kez, kere, defa
95- dehân : ağız.




96- delâlet :delillik, yol gösterme.
97- dembedem : her an.
98- derbeder :avare
99- derbend : 1 .dar geçit. 2.sınır kalesi. 3.hudut
100- derç: içine atma, biriktirme
101- derdest :yakalama
102- derkenar: bir yazının kenarına çıkma
şeklinde yazılmış not, çıkma,
103- çıkıntı
104- desise: Hile, entrika.
105- dide: göz
106- dilâşûb :gönül karıştıran, sevgili
107- dilber : gönül alan sevgili
108- dildâde : gönlünü vermiş, aşık.
109- dilhûn :yüreği kanlı, içi kan ağlayan
110- dilşikeste : kalbi kırık.
111- divane: deli aklı başında olmayan, aşkın
buyruğuna girmiş kişi.


E

112- edep: insanı utanılacak bir şey
yapmaktan koruyan eti.
113- efkar: düşünce, fikir
114- elim: acı
115- elzem: çok lazım. En gerekli, Vazgeçilmez.
116- emar: İz
117- enfes : çok nefis
118- esved :siyah
119- evsaf: özellik, nitelik.
120- ezeli: başlangıcı olmayan, kadîm.
Karşıtı: ebedi
121- ezkaza: yanlışlıkla, kazayla, kazara.


F

122- fasîh : güzel konuşan.
123- fedakar: Başkasının isteğini kendi
çıkarlarından üstün tutan.
124- fehm: anlama.
125- fer: parlaklık, aydınlık, nur
126- feragat: hakkından kendi isteğiyle
vazgeçme
127- feraset: hemen anlama, çabuk kavrama,
zihin uyanıklığı, anlayış,sezgi
128- feveran: Fışkırma, coşma.
129- fevkalbeşer: Üstün nitelikli insan, insan
üstü.
130- Fettan: Karıştıran, kışkırtan, entrikacı.
131- fuzalâ: 1.erdemliler. 2.bilginler
132- fuzûl : 1..fazla, çok. 2.gereksiz, fuzuli.
133- fücûr :1 .yakın akraba evliliği.
2.günahkarlık, sefihlik
134- fütüvvet: 1 .gençlik. 2.yiğitlik.
3.eskiden Anadolu’da kurulup gelişen esnaf
teşkilatı.


G

135- gâib:bulunmayan, ortada görünmeyen,
kayıp
136- galebe:baskın çıkma, ağır basma. 2.kalabalık
137- ganimet: Savaşta düşmandan alınan savaş
esirleri, sivil esirler, menkul ve gayrimenkul
mallar
138- garabet: gariplik, tuhaflık garâm :tutku, aşk
139- girift 1. Tutma, yakalama. 2. İç içe girmiş,
birbirine dolaşmış, girişik:
140- giriftar – Müptela
141- gıybet: Bir kimsenin arkasından konuşma.
142- gurebâ :garipler.
143- güldeste :çiçek demeti
144- gülendâm : gül boylu.
145- güzide – Seçkin


H

146- hacâmet : kan alma, hacamat.
147- hâce : 1.hoca. 2.efendi. 3.ağa. 4.sahip. 5.vezir.
148- hâcegân: 1 .hocalar. 2.efendiler.
149- hafiyyen : Gizlice
150- halel: Bozukluk.
151- haletiruhiye: Duygu, düşünce ve hislerin
durumu.
152- hâmî :gözeten, himaye eden.
153- hâmûş :suskun, sessiz
154- hanende:Şarkı okuyan
155- kimse. şarkıcı, okuyucu
156- hasbihal – Dertleşme
157- hasisa – Karakter
158- hasıl: ortaya çıkan görünen
159- haşmet – Görkem
160- har :eşek.
161- hâr :diken.
162- harcıâlem: Herkesin alabileceği, herkes için
uygun olan.
163- harfendaz: Laf atan haysiyet kırıcı, söz atan.
164- havf : korku.
165- hemdem : arkadaş, yakın dost, sohbet arkadaşı
166- hendese: i. (Ar. hendese < Fars. endāze “ölçü,
ölçek”) Geometri:
167- hercai: Kararlı olmayan
168- hercümerç: Kargaşa, kaos.
169- hergele: Binilmeye ya da yük taşımaya
alıştırılmamış at veya eşek.
170- hicran: Birinden veya bir yerden ayrılmak,
uzaklaşmak..
171- hilkat – Yaratılış
172- hilkat: Yaratma, yaratılma, yaratılış.
173- hissikablelvuku
174- hıyaban – Cadde
175- husûs :konu
176- hümayun: i. (Fars. humāyūn “hükümdara âit
olan”dan , elbiselerde kullanılan astarlık bez,
en iyi cins yumuşak hassa.
177- hoyrat: Hırpalıyıcı, kaba saba


I

178- ıstılâh :terim, tabir.
179- Itr – Güzel koku


 

İ



180- ibtidai: Başlangıca ait, en önce olarak,
ilk
181- icabet: bir çağrıya gitme
182- içtimai: toplumsal
183- îdiyye : bayramlık, bayram bahşişi
184- îfâ : 1.yapma, yerine getirme. 2.ödeme.
185- ifrât (A.):aşırıya kaçma.
186- ifsâd: 1.bozma. 2.bozgunculuk yapma.
187- ihsan: iyilik etme
188- ikbal : Tâlih ve baht açıklığı, mutluluk,
189- ikircikli: Bir durum karşısında tereddüt
eden, şüpheyle yaklaşan.
190- ilgâ: lağvetme, kaldırma.
191- illet : 1.hastalık. 2.sebep.
192- iltica: sığınma
193- iltihak: katılma.
194- îmâ : dolaylı anlatım, işaret.
195- imtizâc: uyuşma, uzlaşma
196- inayet : İyilik
197- infilâk : patlama
198- infâz: uygulama, yerine getirme, yapma
199- inkisârı hayâl: hayal kırıklığı
200- insiyak : İçgüdü
201- idadi : lise
202- intibak : Uyum
203- intişâr: 1 .yayılma. 2.yayınlanma.
3.üreme
204- iptidai – Basit,ilkel
205- istidat: Herhangi bir şeye karşı
doğuştan gelen yatkınlık, yetenek.
206- istid’ânâme :dilekçe
207- istifhâm:1 .sorma. 2.soru işareti.
208- istihdâm :hizmete alma.
209- istikrâr : kararlılık
210- istînâf :üst mahkemeye başvurarak alt
mahkemenin kararının feshini isteme.
211- istişare: Fikir, danışma.
212- istitrat: sırası gelmişken söylenen söz
213- işkal: Güçleştirme, zorlaştırma
214- işkil – Şüphe
215- işve : cilve, naz, eda
216- itidal: ölçülülük, soğukkanlılık
217- itiyat: alışkanlık, tenkit: eleştiri
218- itizam – Taraf tutma
219- izzetinefis: Kişinin, kendisine duyduğu
saygı.


 

K

220- kâfi : Yeterli
221- kalender meşrep: Dünya malında gözü
olmayan, hoş görülü ve kalender mizaçlı kişi.
222- kamer: Ay
223- kasem: Yemin.
224- kâşâne: 1.Yuva. 2.Mâlikâne
225- kaşif: Bilinmeyen bir şeyi, bir yeri, bir
ülkeyi bulan, keşfeden kimse
226- kefalet: Bir borcun borçlu tarafından
yerine getirilmesi sorumluluğunu alacaklıya
karşı üçüncü kişi olarak üzerine alma, kefil
olma.
227- kehkeşan: Samanyolu.
228- kekre: Ekşi, acımtırak.
229- kelâm-ı kadim: Kur’ân.
230- kesafet:Koyuluk, koyu olma durumu,
yoğunluk, Sayıca çok olma, kalabalık, çokluk.
231- keşmekeş: Karışıklık, kavga. Kargaşa.
232- ketum: Ağzı sıkı, konuşmaya , sır
saklamayı bilen kişi.
233- kuva: Kuvvet.
234- kuytu: Issız ve tenha yer, ışık ya da
rüzgar almayan yer.
235- külliyen: Tamamen.


 

L

236- la-cerem: kuşkusuz.
237- lafügüzaf: lüzumsuz söz.
238- lâlezar: lale bahçesi.
239- lâne: yuva.
240- latife: güldürmek amacıyla söylenen
hoş söz, şaka.
241- layemut: ölmez, mahvolmaz.
242- layetezelzel: Sarsılmaz.
243- lem’a: Parıltı.
244- Lerzan: Titrek.
245- letafet: Güzellik, incelik, hoşluk.
246- leylünehâr: Gece gündüz.
247- lüle: i. (Fars. lūle) 1. Halka gibi
dürülmüş şey, kıvrım: “Kaymak lülesi.” “Saç
lülesi.” 2. (Saç için) Kıvrım.


 

M

248- maatteessüf: Üzülerek söylüyorum ki,
maalesef.
249- mâder: Anne.
250- mağmum: Gamlı, kederli, içi hüzün
dolu.
251- mahir: becerikli, yetenekli
252- mahlas: Gerçek isim yerine kullanılan
takma isim.
253- mahzur: (Ar. ḥaẕer “korkmak,
sakınmak”tan maḥẕūr) Sakınılacak,
çekinilecek şey, sakınca, engel.
254- maîşet: Geçim, dirlik.
255- makber: Kabir.




256- maktül: Öldürülen.
257- malûlen: Sakatlanmış olarak, özürlü
olarak.
258- mamafih: Bununla birlikte.
259- mü’ellif: Yazar.
260- me’yûs: Umutsuz.
261- meczup: Tesir altında kalarak
cezbedilmiş kişi.
262- meded: Yardım
263- mefhum: Bir kelimenin ifade ettiği
anlamlar bütünü.
264- mefhum: kavram, mazi: geçmiş, akıbet:
sonuç.
265- mehpare: 1.ay parçası. 2.güzel yüzlü.
266- melankoli: Hüzün ve hüzünlü olma hali.
267- melül: Üzgün, mahzun, bıkkın.
268- memât: Ölüm.
269- meneviş: Bâzı eşyâlar üstünde görülen
renk dalgalanmaları.
270- münferid: Tek başına.
271- menfur: İğrenç, mahluk: yaratı.
272- menşe: Köken.
273- merbul: Ayrılma.
274- merbut: Bağlı.
275- merci: Başvuru yeri.
276- mersiye: Ağıt.
277- merzuk: 1. Rızkı verilmiş, rızıklanmış,
2. mec. Mutlu, bahtiyar, mesut.
278- meskûn: Yerleşilmiş, iskân edilmiş.
279- meşakkat: Güçlük.
280- meşveret: Danışma.
281- metanet: Dayanıklılık.
282- mevzubahis: Bahsedilen sözü edilen.
283- mezbele: Çöp atılan, süprüntülük yer.
284- mihmandar: Misafir kabul eden ev
sahibi veya bu işle görevli olan kişi.
285- mihrak: Odak.
286- mikyas: Ölçek, ölçü.
287- milel: 1.milletler. 2.dinler.
288- minelkadim: Eskiden beri.
289- minnettar: Yapılan bir iyilik karşısında
kendisini borçlu sayan, gönül borcu olduğunu
düşünen kişi.
290- mintan: Yakasız, uzun kollu bir çeşit
erkek gömleği.
291- minval: Biçim, yol, üslup.
292- misak: Sözleşme.
293- muadil: Eş değer.
294- muaf: Bağışlanmış, affedilmiş.
295- muagalata: Yanıltmak amacıyla doğru
görünen yalan ve yanlış söz söyleme.
296- muallak: Asılı olan ya da hava da
duran, karara bağlanmamış olan.
297- muamma: Anlaşılmaz, bilinmeyen, çok
zor şey.
298- muâvaza: Değiş tokuş.
299- muayyen: Belirli.
300- mugayir: Aykırı, zıt.
301- muhakeme: Akıl yürütme.
302- muhayyel: Hayal edilen (hayali),
tahayyül: hayalde.
303- muhayyel: Hayal gücüyle yaratılan,
Hayal edilen.
304- muhteriz: Kaçınan, uzak duran.
305- mukâbil:1.karşılığında. 2.karşılık.
306- mukadderat: Kader. Ölçü ve miktarı
tâyin olunan şeyler. Alın yazısı.
307- mukavele: Sözleşme.
308- mukavemet: Dayanma, karşı.
309- mukâyese: Kıyaslama, karşılaştırma.
310- munis: Cana yakın, yumuşak, alışılmış.
311- murakıb: Denetçi.
312- musaddık: 1. Doğruluğunu ortaya
koyan, doğrulayan, tasdik eden (kimse). 2.
Resmî bir yazı veya belgeyi onaylayan
(kimse).
313- musafaha: Tokalaşma.
314- mustakim: doğru, düz, dosdoğru.
315- mutaber: Değerli, güvenilir.
316- muteber: 1.itibarlı. 2.geçerli.
317- muvaffakiyet: Başarı.
318- muvazene: Denge.
319- muzdarip: Izdırap ve acı çeken.
320- mü’eddeb: Edepli.
321- mücrim: Suçlu.
322- müdana: Minnet etme.
323- mükellef: Bir işi yapmakla yükümlü
olan kişi.
324- mükerrer: Yinelenmiş.
325- mülaki: Kavuşan.
326- mülazım-ı evvel: Üsteğmen.
327- mülazım-ı sâni: Teğmen.
328- mülhem: Gönlüne doğmuş, ilham almış.
329- mümtaz: Seçilmiş, seçkin.
330- mümza: İmzalı.
331- münhasır: Sadece bir kişiye mahsus
olan, başkasında bulunmayan.
332- münzevi: İnsanlarla görüşmeyen, bir
köşeye çekilmiş, yalnız kalmayı seven kişi.




333- müsamaha: Hoş görülü davranma, göz
yumma.
334- müsebbip: Sebep ya da neden olan.
335- müspet: Kesin ve sabit olan.
336- müstahak: Ceza veya ödülü hak etmiş,
kazanmış.
337- müstehzi: Alaycı.
338- müsterih: Gönlü ve kafası rahat.
339- müşahede: Gözlem.
340- müşfik: Sevecen.
341- mütecanis: Aynı cinsten.
342- müteessif: Üzülmüş, üzüntülü.
343- müteessir: Üzgün, etkilenmiş.
344- mütefekkir: Düşünür.
345- mütemadiyen: Sürekli, devamlı, ara
vermeden.
346- mütenasip: Orantılı.
347- müteşekkir: Minnet.
348- mütevazı: Kibirsiz, gösterişsiz.
349- mütevellit: Dünyaya gelen, doğan.
350- müzehher: Çiçeklerle bezenmiş,
çiçeklenmiş, çiçek açmış, çiçekli.


N

351- nâbîna : kör.
352- nâdân : 1 .cahil. 2.hödük
353- nafile: Boş yere, boşuna, faydasız
354- nâgehan: Birdenbire, ansızın.
355- nâib : 1 .vekil. 2.kadı, yargıç.
356- nâlân: İnleyen.
357- namüsait: Elverişli veya uygun
olmayan.
358- namzet: Bir görevi isteyen ya da görev
için istenilen kişi.
359- nârencî : turuncu.
360- nasır: Yardımcı.
361- nâzım: sıf. (Ar. naẓm – niẓām “şiir
yazmak; dizmek, tertiplemek”ten nāẓim)1.
Düzenleyen, tanzim eden.
362- nâzende: Nazlanan, nazlı, işveli, edâlı.
363- nefaset: Kıymetli, güzel ve beğenilir
olma.
364- neşriyat – Yayın.
365- neşriyat: Yayımlanmış, yazılarda ya da
eserler.
366- nevha: ağıt.
367- nevm: uyku.
368- nevzuhur: Yeni Çıkma, Yeni zuhur
etme.
369- nidâ: Seslenme, çağırma, bağırma
370- nikbin: iyimser
371- nisyân: 1 .unutma. 2.unutulma.
372- nüktedan: Nükte yapmakta usta kişi.
373- nümâyiş: Gösteri.


P

374- pâlân : semer, palan.
375- pâmâl : ezilmek, çiğnenmek
376- pâpye : 1.rütbe, derece. 2.basamak.
377- pâyidar : kalıcı, sağlam, sürekli,
devamlı
378- pejmürde: Yırtık pırtık, soluk , eski.
379- pend: Öğüt.
380- pervâsız :1.çekinmeyen. 2.korkmayan.
381- pespaye:Aşağılık, Bayağı.
382- peşkir: i. (Fars. pіş “ön” ve gіr ile pіş-
gіr “öne tutulan şey”den) [Kelime Türkçe’den
Yunanca, Bulgarca, Sırpça ve Rumca’ya da
geçmiştir] 1. Pamuk ipliğinden dokunmuş
havlu.
383- peymâne : kadeh.
384- pinhan: Saklı, gizli, gizlenmiş.
385- pirüpak: Tertemiz, lekesiz.


R

386- rayiha: Daha ziyade hoş koku, koku.
387- rıhlet : 1.göçüş. 2.ölme.
388- rîşe : kök, saçaklı kök.
389- rikkat :1 .incelik, hassaslık. 2.acıma.
390- rûhefza : cana can katan.
391- rûy-i zemin: 1.yeryüzü. 2.yer.
392- rüberü: Yüz yüze Sarfınazar:
Görmezden gelme.


S

393- safderun: Kalbi temiz olduğu için
kolayca aldanabilen.
394- salahiyet: yetki
395- sâlih: 1. Elverişli, uygun, yarar 2.
Yetkisi olan (kimse), yetkili 3. Dînin emrettiği
hususlara uygun davranan, iyi amel sâhibi,
günah işlemekten kaçınan (kimse)Sansasyon:
Birçok kişiyi bir anda tesiri altına alan
heyecan.
396- sârî :1. Birinden diğerine geçen,
yayılan, sirâyet eden, nüfuz eden.
397- sayha : haykırış.
398- sefîne: 1. Gemi 2. mec. Çeşitli konuları
içine alan ansiklopedik mâhiyette eser
399- sehven : yanlışlıkla.




400- selâmlık: i. (< selâm+lık) [Haremin
aksine, selâm vermek sûretiyle serbestçe
girilebilen bir yer olduğu için bu şekilde
adlandırılmış olmalıdır] Eskiden saray, konak
gibi büyük meskenlerde ve evlerde erkek
misâfirleri kabul etmeye mahsus bölüm:
401- senevi: Yıllık.
402- serâser : bir baştan bir başa
403- serbülend : başı yüce, yücebaşlı..
404- sergüzeşt :macera, serüven
405- serpuş : başlık.
406- seyyah: Çok seyahat eden, sürekli
yollarda gezen.
407- sırça: 1. Cam 2. sıf. Camdan yapılmış.
408- siftah: Bir maldan yapılan ilk satış veya
günün ilk alışverişi.
409- siham: i. (Ar. sehm “ok”un çoğul şekli
sihām) Sehimler, oklar.
410- sika: Güvenilir kişi.
411- simîn: Gümüşten yapılmış, gümüş
412- sine: Göğüs.
413- sinemaki: Sıcak bölgelerde yetişen sarı ,
sarı çiçekli bitki.
414- sinn: 1. yaş. 2. diş.
415- sirayet: Yayılma, bulaşma.
416- sitâre: Yıldız.
417- sitâyiş: övgü.
418- sittin Sene: Altmış sene.
419- sukutuhayal: Düş kırıklığı.
420- sunturlu: Şiddetli, dehşetli.
421- sürünceme: Sonuçlanması beklenen bir
işin envaiçeşit sebepten ötürü gecikmesi.
422- sürur: i. (Ar. surūr) Sevinç.


Ş

423- şahika: Doruk.
424- şaki: Haydut.
425- şehbender: Konsolos.
426- şekerrenk: Araya soğukluk girmiş,
bozulmuş.
427- şems: Güneş.
428- şiar: İz, işaret, alamet.
429- şikemperver: Yemek yemeyi seven.
430- şimal: Dört ana yönden biri, yüzünü
doğuya dönen kimsenin sol tarafına düşen
cihet, kuzey.
431- şitap : Şitab: Çabukluk, acel
432- şükûfe: çiçek.
433- şürekâ: ortaklar.


T

434- taassup: Bağnazlık
435- tahayyül: Gözünün önüne getirme.
436- tahtaboş: Evlerin damlarında çamaşır
sermeye veya yaz gecelerinde oturmaya
yarayan, tahta döşeli, üzeri bâzan çinko ile
kaplı bir nevi taraça.
437- tahrîrat: Resmî dâirelerce yapılan
yazışma(lar)
438- tahkik: Bir şeyin ne olduğunu, doğru
olup olmadığını anlamak için yapılan
araştırma, soruşturma.
439- tâhir: 1. Temiz, pak, arı. 2. Üzerinde
abdest ve guslü bozacak şeylerden biri
bulunmayan, dînî hükümlere göre temiz
sayılan. 3. i. tasavvuf. Allah’ın ilâhî emirlere
karşı gelmekten koruduğu kimse.
440- tahayyül: Hayal etmek
441- taltif: ödüllendirme.
442- tarumar: Karmakarışık, darmadağınık.
443- tasvip: onama, uygun bulma.
444- tasnif: Sınıflara ayırma, sınıflandırma,
sıralama
445- tâûn: veba
446- tathir: Temizleme.
447- tayyib – Güzel, hoş.
448- tazip: Sıkıntıya sokma, üzme.
449- tazarru: yalvarıp yakarma.
450- tefsir: yorumlama
451- tennûre: i. :Mevlevî dervişlerinin
giydikleri kolsuz, yakasız, bel kısmı kırmalı ve
dar, belden aşağısı geniş, yırtmaçlı etekleri
ayaklardan biraz yukarıda, iki parçadan ibâret
giyecek.
452- tezahürat: belirti.
453- tetkik: inceleme, araştırma
454- temerküz: Toplanma, bir yerde birikme
455- teennî: İlerisini düşünerek, ihtiyatlı
davranarak acele etmeden iş görme, düşünceli
hareket etme.
456- teberru: bağış
457- tekmîl: 1.tamamlama. 2.bütün, tüm.
458- teferruat: ayrıntı
459- temaşa: Seyretme
460- tefhim: Anlatma
461- teşci etmek: cesaretlendirmek,
yüreklendirmek
462- tecessüf: Bir şeyin iç yüzünü
araştırmak.
463- tekerrür: Tekrarlanma, yineleme.




464- telakki: Kabul etme, anlayış.
465- terütaze: Çok taze, Körpe.
466- tûl: 1 .uzunluk. 2.boylam.
467- tumturaklı: Anlama bir şey katmayan,
bir anlam bildirmeyen ancak kulağa hoş gelen
468- tüşe: Azık
469- türâb: toprak.


U

470- ukde : 1 .düğüm. 2.gönül üzüntüsü.
3.sorun.
471- ulemâ: Âlimler, bilginler
472- umran :bayındırlık.


V

473- vaveyla: Feryat, Çığlık
474- vakt-i Merhun: Beklenen zaman
475- vasıl olmak: Ulaşmak, varma
476- vakar: Ağırbaşlılık, haysiyetlice şerefli
olma.
477- vakanüvis: Osmanlı Devletinde
olaylarını tespit etmek ve yazmakla görevli
resmi devlet zamanın tarihçesi.
478- vâreste: 1.kurtulmuş, rahat. 2.uzak.
479- vâzıh: Açık, net.
480- vebal: Hiçbir şart altında doğru
olmayan bir kararın veya hareketin manevi
sorumluluğu, güvenliği.
481- vesâik: Belgeler.
482- vefa: Dostluğu, sevgiyi, aşkı muhabbeti
sürdürme.
483- vicdan: İyiyle kötüyü birbirinden
ayıran, iyiden haz kötüden gam duymaya
sebep olan manevi his.
484- vildân: 1. Bebekler. 2. Köleler.
485- vuzuh: açıklık, aydınlık.
486- vukûf: Bir konu hakkında geniş bilgi
sahibi olma.


Y

487- yakaza – Uyanıklık
488- yeis: umutsuzluktan doğan karamsarlık,
üzüntü.
489- yekpâre: 1 .tek parça. 2.bütün.
490- yevmiyye: Gündelik ücret.


Z

491- zail: Ortadan kalkan.
492- zevât: kişiler.
493- zıkkım: Zehir, ağı.
494- zımnen: Bu arada, dolayısıyla. aman,
asla
495- zillet: Aşağılanma.
496- zibidi: Çok dar, kısa elbise giymiş olan,
kıyafeti gülünç kimse.
497- ziyadesiyle: Gerekenden çok. Bol bol.
Fazlasıyla.
498- zinhar: Sakın., asla
499- zümre: Topluluk.
500- zürriyet: Nesil, soy sop, döl.